Pazartesi, Nisan 30, 2012

fiskos sehpası ve etejerler

yazdıklarım
yazabildiklerim
sözlerim
söyleyebildiklerim
duyduklarım
duyabildiklerim
gördüklerim
görebildiklerim
ve aslında hepsi
yazdığımı,
söylediğimi,
duyduğumu
ve
gördüğümü zannettiklerim...
damağımdaki rüzgar tadı
ayağımdaki asfalt yanığı
gözlerimdeki bulut nemi
herşeyin zamanı
hepsinin yeri
rüzgarda sallanıyorum
bir kemik
bir deri...
avucumun içi dolu
üstü çatlak
yaprak üstüne yaprak
sarıydı
yeşile döndü yine
çoraklık sanırsın bedende
sanırsın bende
atarsın suçu havaya
ruhuna bi sor
hani yanlış nerde?
boyadım kendimi
ayaktan başa
bakmadan hiç yaşa
kova kova boya
rengarenk olmak adına
yangına körükle gittim
ve alevleri sarı turuncu canlandırdım
su serptim sonra
mavi oldular
gök diye adlandırdım
kanatları var
kocaman beyaz kanatları
maviyi delen
yel olsa da olmasa da gelen
bir damla ten
camıma çarpar
görürüm
otururken
penceremden...

Pazartesi, Nisan 16, 2012

beynimi ütülemişim, kıvrım kalmamış, haberim yok

laf olsun diye yazasım var bugün
laf edesim
laf ebeliği yapasım
kısa yoldan kaçasım
daralasım
uzatasım
susasım var
dökesim var
içimin çöplerini
varla yok arası çıkanlardan
tepe yapasım var
susulup bakılsın diye
ve tüm bu saçma düşünceler niye
kızgınım yine kendime
ondandır belki diye
yazayım dedim işte
laf olsun diye
saçtıkça satırlara harfleri
ve yeterince sularsam
büyürler
birikirler
anlatırlar
off ya, bunaldım yazamamaktan
kendime sinirlenip
kendimi aramaktan
daralmaktan
konuşmaktan
susmaktan
yarı yağmura kayar aklım
az biraz güneş çeker.
niyetim huzur
yol bilmem iz bilmem
nerden gidem
nasıl gidem?
savurmuş rüzgar tozları
gözlerim dolmuş
toprak toprak
bıkmışım gölgemden
atmak lazım tüm yükümü
anadan üryan
ne mümkün
bişey lazım kafamın içine
aslında var bi ses
"şşş sakin, rahatla" diyen
ah dinleyebilsem
ah ben beni
bi anlayabilsem

Çarşamba, Nisan 11, 2012

sakin ol Rocky

sakin
ve tane tane
koşturmadan
yarıştırmadan
karıştırmadan
ne için gibi
ne dışın gibi
tam kıvamında
olması gerektiği gibi.
yeşil çimen dört bir yan
toprak yol
heryerden gelip
heryere giden
yani varsayın ki
bi tarlanın ortasındasınız
bir çimen tarlasının
istediğiniz yöne gidebilirsiniz de hem.
yol var
el yapmamış
doğal yol
bildiğin patika
eh yol çıkıyo biyere
ama satırları çıkartamıyorum bugün
ya aklıma gelmiyo bişeyler
ya da sıralayamıyorum arka arkaya
kırmızı mesela
kan kırmızı
yalan kırmızı
dolan kırmızı
yılan kırmızı.
dilimde tüy bitmiş
susarım acı acı
gülerim tatlı tatlı
küfür bana yakışır
söverim analı avratlı.
yokuş aşağı
dolu dizgin
ipinden kopmuş gibi
sakinden deliye
serinden sıcağa
yerinden ocağa.
anlatamıyorum ben zaten
kurumuş beynim
niyedir bilinmez
işte yazamadım yine
tutulmuş elim, dilim
havada gibiyim.
etrafımda bişeyler oluyorda
bi an içim donuyor ya
bazen söyleyecek söz olmuyo
iş ozaman hayat
koyuyor yaa...