Pazartesi, Haziran 30, 2014

(d)uyuyor musun?

ne sana geliyordu uyku
ne de bana
elmizdeki sadece
yürekten bileğe bi sıkıntı
gere gere ayaklarımızı
ve bastırarak yastıklara yanaklarımızı
sabahı çağırıyoruz her gece
bekliyoruz inatla
uyku da, sabah da gelmesede...

Cumartesi, Haziran 28, 2014

beyazım

siyah beyaz bir sessizlikti bizimkisi
renkli çığlıklar arasında.
etraftaki herkes bir başka haykırıyordu,
ve biz susuyorduk
siyah beyaz ve grinin tüm tonlarında.

Perşembe, Haziran 26, 2014

şşşş uyuya(maya)n var

aramız iyi değil uykuyla bu ara,
ben istiyorum o yok
o geldiğinde benim tadım yok
tam arada buluştuk diyoruz
bi bakmışız
sabah olmuş
vakit yok...

Pazartesi, Haziran 23, 2014

"biz" ölürken yanında hep "ben"i de götürür

yanacağız illaki,
ödeyeceğiz bedelini günahlarımızın
son zerresine kadar.
öleceğiz severken,
sevmekten öleceğiz hatta,
kül olacak ruhumuz,
adımız bulut gibi
savrulacak rüzgarla.
yanacağız işte,
böyle derinden,
hani damarlarımıza kadar.
ağlamaktan yaş kalmayacak gözlerimizde
başımızsa ağrıyacak çatlarcasına.
öleceğiz işte,
öleceğiz sevmekten.
canımız illaki yanacak,
nefes alamayacağız sonra
iç geçireceğiz görünce sevenleri
daha mı söyleyim
öldük işte
bile bile
göre göre
giyotinle
öldük , döndük cesetlere.

Cumartesi, Haziran 21, 2014

güzdüz/gece/gündüz/gece

ulan akşam rüzgarı
nedir senin derdin benle
şart mı esmen üstüme üstüme
ve ne bağırıyorsun yüzüme??
salak mıyım sence,
duyamıyor muyum efendi gibi dediklerini?
bi git şurdan,
vazgeç artık,
taciz etme durmadan.
ey kalbini kırdığım akşam rüzgarı
lan sen ne acımasızmışsın
içim ürperiyor
hatta canım yanıyor ara sıra
hadi sarıp sarmalıyorsun bedenimi
anladık
ne alıp vermediğin var ruhumla?
çekinme bak,
ne derdin varsa söyle bana,
hallederiz,
ölüm yok ya ucunda...
buz kesiyor içim geceyarısına doğru
gözlerim bir uyur bir uyanık
ağlıyorsun sen sessizce
ve ben kalkıp üzerini örter gibi
kapatıyorum pencereyi üstüne.
hey gözünü sevdiğim akşam rüzgarı
esme tüm gece, olmaz mı
güne zor dayanıyor ayaklarım
gece de senden ötürü ıslak yanaklarım
esme, gürleme akşam rüzgarı
kızma gayrı bana,
kırılıyor kanatlarım...

Cuma, Haziran 20, 2014

gidenlerden olmamak

vazgeçme!
yarın bir başka olacak.
ki zaten dün,yoğrulduğumuz,
bugün, yaşadığımız,
yarınsa, umduğumuz değil mi?

birkaç nota

oralarda mısın hala?
nefesin hala gözlerini buğulandırıyor mu?
"var" mısın? ve varmısın hala?
duyabiliyor musun şarkılarını kulaklarında?

ben siyah olsam da, sen hep pembe kal

usanmışlığımdı yazdığım,
ve inadına pembe sayfalara.
bizde sözler tutulur
ölsekte yorgunluktan.
söz çıkmaz ağızdan, sözde duruldukça.
gönül bekler usanmadan,
yar cellat olmadıkça...

çığlık

neydi derdi bu gecenin
hiç mi uyumazdı yıldızlarla
neden tutardı nefesini
ve neden ağlamazdı
bağıra çağıra...

Salı, Haziran 10, 2014

bir artı bir

bir damla düşer gözümden yere
sarılırım karanlığa
içim sıcak
ellerim buz gibi.
kirpiklerimde buzdan saçaklar
yüzümde kan izleri,
ah bu mendebur hayatın gizleri.
susmayı beceremeyen dilim
ve işbilmez eşekarısının boşgezenliği.
öyle çok yağdık ki haftalarca,
hem sen, hem ben
hem Ankara...
sel olduk,
duruluyor şimdi şehir
ve sanki herşey ondan yana...