Salı, Şubat 11, 2014

sabahın körü

ve ben susamıyorum yine
ne dilim duruyor
ne elim
içinde sus olan tek şey
sana olan sessiz susuzluğum.
bağırıyorsun desende,
susamıyorum desemde,
sessizim işte
çığlık çığlığa sessiz,
dopdolu seninle, ve sensiz!
dilinde hep bir eminsizlik
beni korku uçurumunun köşesinde tutan,
koca koca bulutlarla beni yutan
yerden alıp
yel misali
geri yerlere vuran...

Pazartesi, Şubat 10, 2014

kimbilir

bukadar çabalarken ben
ve hala yanlışsam eğer
yanmışım meğer...

diyemedim ki

ben neden suçluyum
biliyor musun?
ve neden düğüm boğazımdaki
neden yutkunamamam.....?
bir zaman evvel dedim ki
ben değişirim
değişebilirim
gelişebilirim
içimdeki canavarla yenişebilirim...
ve yenişiyorum da, yeniyorum
ağır aksak.
ama kendimce söz kestim
bir dilek için
birdaha
birdaha asla
asla ve asla
kimseyi kendinden etmicem diye
budur yakan canımı
budur...
ben aslında tek bişey istedim
yanımda ol, hep.
her ne sürçi lisan ettiysem
affola...