unuttunuz mu
ben yorgunum
sanki en büyük serzenişim.
dilime yapışmış
dağınık ve karışmış
sokakları dolaşmış gibiyim
bilmediğim
anlamaya çalıştığım
hani öyle ağrıyor bacaklarım
öyle yer çekiyor
kanepeler gözüme bakıyor
hadi dik durma artık diye
ki ben dik durmam ki zaten
var mı öyle bir kaygım?
sırf buna çabaladığım bir an'ım?
sanki ben hep
kendimi bıraktım
hiç tutmadım
hiç durmadım
hiç dimdik durmalıyım demedim
kuyruğumu yukarda tutmadım
niye öyle çağırıyolar ki beni
ben bilmiyor muyum kendimi
yorgunluğum neyden?
hem yerden
hem gökten
toprak çekiyo
gökyüzü basıyo
içim kara
içim beyaz
hafifim aslında
buluttan hafif
ama yerleşmiş
kökleşmiş bu yorgunluk
derinlerde karanlık
ama derinler hep karanlıktır zaten
durum budur madem
lazım kürek ele
sallamak derine derine
çünkü hissediyorum
içimdeki güneş ışığı
yetişebilecek gibi
en derine.
ben yorgunum
sanki en büyük serzenişim.
dilime yapışmış
dağınık ve karışmış
sokakları dolaşmış gibiyim
bilmediğim
anlamaya çalıştığım
hani öyle ağrıyor bacaklarım
öyle yer çekiyor
kanepeler gözüme bakıyor
hadi dik durma artık diye
ki ben dik durmam ki zaten
var mı öyle bir kaygım?
sırf buna çabaladığım bir an'ım?
sanki ben hep
kendimi bıraktım
hiç tutmadım
hiç durmadım
hiç dimdik durmalıyım demedim
kuyruğumu yukarda tutmadım
niye öyle çağırıyolar ki beni
ben bilmiyor muyum kendimi
yorgunluğum neyden?
hem yerden
hem gökten
toprak çekiyo
gökyüzü basıyo
içim kara
içim beyaz
hafifim aslında
buluttan hafif
ama yerleşmiş
kökleşmiş bu yorgunluk
derinlerde karanlık
ama derinler hep karanlıktır zaten
durum budur madem
lazım kürek ele
sallamak derine derine
çünkü hissediyorum
içimdeki güneş ışığı
yetişebilecek gibi
en derine.